Kore – Türkiye Dostluğu Nasıl Başladı?
Kore – Türkiye Dostluğu İkinci Dünya Savaşı sonrasının gerilimli Doğu-Batı gerginliğinin içinde başladı. Stratejik önemi yüksek olan Mançurya Yarımadasında Doğu ve Batı blokları arasındaki gerginliğin arasında 1950 yılında patlayan Kore Savaşı sırasında Türkiye’den de asker gönderildi. Kore’de Türk askerinin faydaları, yıllar yılı dilden dile anlatıldı. O askerlerin torunları yıllar yılı Kore – Türkiye ilişkileri arasında ana taşıyıcı kolonlar oldu.
Kore Savaşı sonrasında Kore 38. Paralel sınır olacak şekilde ikiye bölündü. Kuzey Kore komünist ideoloji ile yönetildi. Güney Kore ise kapitalist ideoloji altında ilk yıllar çok zorlansa da önemli atılımlar yapabildi. Doğal kaynaklar bakımından oldukça fakir olan bu ülke, petrokimya, telekomünikasyon ve demir-çelik gibi sektörlerde yapabildiği atılımlarla önce yoksulluk döngüsünü kırabildi, sonrasında da ise en zengin devletler kulübüne katılabildi. Bugün G.Kore, 35 bin dolar kişi başına gelirle, uzay endüstrisindeki atılımlarıyla, ileri teknolojisiyle dünyanın saygın milletlerinden birisi haline gelmiş durumda.
Türkiye – Kore Siyasi İlişkileri
Türkiye ile Kore’nin ilişkileri her zaman Kore Savaşının minnetinin gölgesinde gelişti. Kore’de Türkler her zaman sevildi ve sayıldı. Siyasi olarak iki ülke her zaman Batı ekseninde birlikte hareket etti.
Ekonomik ve ticari olarak ise Kore, 1970’lerde petrokimya tesisleri kurulumu için Türkiye’nin modelini örnek alıyordu. 1980’lerden itibaren ise çok hızlı atılım yapabildi. Türkiye, sonrasında Kore’nin modelini uzun yıllar inceledi. Teknik heyetler geldi, gitti. Ülkemizde Ar-Ge Kanunu ile Teknokentler Kanunu, Kore modeli esas alınarak hazırlandı. Kore’nin teşvik mekanizması ve devlet-sanayi ilişkileri, Türkiye’ye model olması için kapsamlıca incelendi.
Kore – Türkiye Ticari İlişkileri
Kore, sonrasında aktif bir serbest ticaret anlaşması politikası izleyerek Dünya ticaretinde konumunu perçinlemek için çalıştı. Avrupa Birliği ile Kore arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması sonrasında Türkiye’nin de Avrupa Birliğini Serbest Ticaret Anlaşması bağlamında takip etmesi amacıyla 2011’de Kore ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması müzakereleri başladı ve 2013’de imzalandı. Gelişmiş Kore ekonomisi, serbest ticaret anlaşmasından daha kazançlı çıkan taraf oldu. 2022 yılında Kore – Türkiye arasındaki ticaret hacmi 10 milyar doları aştı. Türkiye’nin Kore’ye ihracatı 1 milyar dolar seviyesinde kalırken, Kore’den ithalatımız ise 9,5 milyar dolar oldu. Bu haliyle Kore’ye 8,5 milyar dolar net dış ticaret açığı veren bir noktada kaldık.
Türkiye – Kore Dayanışma Platformu Umut Vaat Ediyor.
Durum bu resimdekinden daha ümitvar olabilir. Geçtiğimiz günlerde Türkiye – Kore Dayanışma Platformunun konuğu olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğine ilişkin yapılabilecekleri ele aldık. Platform başkanı Hamdi Delipoyraz, kardeş ülke Güney Kore ile ticari, bilim ve teknoloji, akademik ve kültürel alanlarda kazan-kazan’a dayalı dengeli bir ilişkinin geliştirilmesi için farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini belirtiyor.
Bu kapsamda, Kore ve Türkiye arasında akıllı şehirler, uzay teknolojisi, Ticaret Bakanlığı desteğiyle üçüncü ülkelerde ortak müteahhitlik projeleri üstlenilmesi gibi çalışmalar yapılabilir. Net dış ticaret açığı verdiğimiz Kore’ye yatırım heyetleri düzenlenerek ülkemizin potansiyeli aktarılabilir. Kore’nin dünyada en ileri ülkelerden birisi olduğu ilişkisel veritabanı konusunda Türkiye’ye iletmiş olduğu ve yoğun gündemimiz arasında ıskaladığımız işbirliği teklifi yeniden değerlendirilebilir. Bunlar ik aşamada ekonomik ve ticari boyutlarıyla aklımıza gelenler.
Kültür Endüstrisi Konusunda Kore’den Taleplerimiz Artmalı
Platform katılımcısı ve ufuk açıcı çalışmaları bulunan Prof. Dr. Mutlu Binark ve Dr. Alptekin Keskin gibi hocalar, Kore’nin Kültür endüstrisi alanındaki çalışmalarını derinlemesine inceleyip Türkiye özelinde dersler çıkarıyor. Binark Hoca’nın vurguladığı, Kore’nin kültür endüstrisi ürünlerinin Türkiye’de yoğun şekilde tüketildiği. Ülkemiz tarafı da Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığıyla birlikte Kore Hükümetinden ülkemiz kültür endüstrisi ürünlerine alan açmaları müzakerelerde daha sıkı tutum takınmalı.
Kore Savaşının 75. Yılı İki Ülke İlişkilerini Perçinleyebilir.
Platforma katılanlar, Kore Savaşının 75. Yılına özel birçok etkinlik de planlıyor. Yönetmen Sacit Altun’un elinde bulunan Türkiye’nin Kore Savaşındaki durumuna ilişkin 10 bölümlük belgesel, önümüzdeki yıl yayınlanacak. Ankara Mamak’ta bulunan ve Kore Savaşı sırasında Kore’de açılan Ankara İlkokuluna mobilyalarının oluşturulması esnasında para toplayıp gönderen Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Demirlibahçe İlkokulu, sergiler açmayı planlıyor. Platform üyesi birçok kişi ve kurum ise, dedelerinin Kore Savaşı sırasındaki anılarıyla Kore’ye ilgi duymaya başladığını belirtiyor.
Sonuç
Kore Savaşı’nın 75. yılına yaklaşırken, Türkiye ve Kore arasındaki ilişkilerin temeli daha da güçlenebilir. Ortak projeler, ticaret ve kültürel işbirlikleri ile iki ülkenin dostluğu daha da pekişebilir. Bu dönemde atılacak adımlarla, iki ülke arasındaki tarihi bağları yeniden canlandırarak gelecekte daha güçlü ve işbirlikçi bir ilişki kurulabilir. Kurumlarımızın dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisiyle olan sıkı bağları güçlendirmek için bu yıldönümünü etkili kullanması gerekli.
Bu vesileyle, Türkiye – Kore Dayanışma Platformunu ilişkilerimizin derinleşmesine sağladığı katkılardan dolayı tebrik ediyorum.
Bu yazı, BAZ Girişim Kurucusu Abdullah OSKAY tarafından Yeniçağ Gazetesindeki Ticaretin Politikası köşesi için yazılmıştır.